TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde, 30 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilen basın açıklamasına, TÜRK-İŞ'e bağlı sendikaların genel başkanlarının yanı sıra Ergün Atalay'ın daveti üzerine GMİS üyesi 250 maden ve MTA işçisi katılım gösterdi. Genel Başkan Hakan Yeşil, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Yener Arslanbuğa, Genel Mali Sekreter Yalçın Yiğit, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, şube başkan ve yöneticilerin eşlik ettiği işçiler, TÜRK-İŞ Genel Merkezi önüne, 'TÜRK-İŞ nerede biz oradayız', 'İşte sendika işte başkan', 'Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma' 'Birleşe birleşe kazanacağız', 'Madenci burada hükümet nerede', 'Şimşek elini cebimizden çek', 'İş emek yoksa barış da yok' sloganları attı. İşçiler ayrıca baretlerini yere vurarak tepkilerini gösterdi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın 18 Temmuz 2025 tarihinde kamuoyuna açıkladığı tekliften bir adım dahi geri adım atmayacağını ifade etti. Atalay, verilen sözün devlet sözü olduğunu ifade ederek, "Hak-İş’in 350 bine yakın, bizim 250 bine yakın arkadaşımız var. Ben işçi-sendika ayırmadım. Problem çekenlerin problemlerini aktarmaya gayret ediyoruz. Televizyonlara çıktılar, dediler ki süre bu, emekli, işçi, asgari ücretli bu. İşçileri, asgari ücretliyle, emekliyle tokuşturursan bu ülkede huzuru iş barışını bulamazsın. Ben bugüne kadar sendikaların hiçbirisi çok alıyor demedim. Dediler ki memur çok alıyor işçi az alıyor. Alım gücümüz düştü. Onlar bize, ’35-40 bin lira’ diyorlar. Yazıklar olsun! Kira 25 bin lira, limon 25 lira, su 80 lira, lahmacun 350 lira. Utanmadan bunu niye diyorsunuz? Diyorlar ki biz ne dersek o olacak; öyle yağma yok. Yangın hala ülkede devam ediyor. Ormanda, devlet su işlerinde işçilerimiz var. Mağaradan şehitlerimizi Zonguldak’taki madencilerimiz çıkardılar.
Sene başında ‘Savunma sanayisinde makine kimyada işçiler var. Bunlar yetişmiş adamlar denizaltı, top, tüfek yapıyorlar. Bunlar emekli olmaması gerekiyor’ dedik. Ülkenin maliyesinin başındaki adam diyor ki ‘Ben onu bilmem onlar emekli olsunlar’ diyor. Orman yoksa orman teşkilatına ne gerek var! Türkiye yoksa maliye bakanına ne gerek var?
Ben konfederasyonun genel başkanıyım. Bazı arkadaşlar grevin zamanı, günü belli, uygulama günü geldiğinde çıkıyoruz. Ama arkadaşlar başladılar, genel greve çıkın. Bizim dışımızda yetkisini düşüren sendikalar var. İşçisi var 200, 250 bin ama adam ağzını açmıyor. Kim konuşuyor? Ben bu ülkede işçi hareketinin buzkıran gemisiyim. Yetki işçide, ne kadar alırsanız uymak zorundayız.
Bu(elindeki belgeyi göstererek) çalışma bakanlığının resmi yazısı. Bakanın imzası var. Hepsi burada yazıyor. Bunu devlet yerine getirsin. Böyle devlet olmaz, evrak burada. Devletin verdiği sözden ‘Caydım’ deme şansı yok. Bu evrakı verdikleri zaman onlara ‘İstediğiniz kararı alın’ uygulayın ama üyemize sorarak alın dedim, imzasız verdim. Gene aynı noktadayım. Hak-İş başkanı da G20 zirvesinde. Ben buradayım Kızılcahamam’a dahi gitmedim, evin başındayım.
Küfe sizin sırtınızda açıklanan belge verilen kararlara uymak durumundalar. Bu ülkede emekli bu ülkede işçiler, bu ülkede asgari ücretlinin ekonomik durumu ortada. Maliye’yi yönetenler ortada. Onlara da TÜİK’in rakamlarına da güvenmiyoruz.
İsviçre açıklama yapıyor. Dolar milyarderinin sayısına göre Türkiye’deki dolar milyonerlerinde ikinci sırada. Bu maliye bakanından (Mehmet Şimşek) kim razı? Patronlar razı, işçi, emekli, ben razı değilim. Biz devletin bütün yetkililerine anlattık maliye bakanı hariç. Hepsi tamamen biliyor.
Ben sokaktan geldim bu saatten sonra ben patron olmayacağım. Gram kıpırdamam haberiniz olsun.”
Atalay, konuşmasının ardından işçilerle toplantı salonunda basına kapalı bir araya gelerek sohbet etti. Program sonunda GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, işçilerle süreç ile ilgili bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
